Kayıtlar

Ocak, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Cengiz Törekuloviç Aytmatov

Cengiz Törekuloviç Aytmatov 12 Aralık 1928 tarihinde Kuzeybatı Kırgızistan'da Şeker adlı bir köyde doğdu. Babası Törekul Aytmatov at yetiştiricisiydi. Kırgızistan'a,dağlık yörelere Ekim devrimi daha yeni ulaşıyordu. Yazarın çocukluk yılları sistemin yeni yeni yerleşmeye başladığı yıllararastlar. Geçmişe bağlı yaşlı neslin yanında yeni düzene ayak uydurmuş genç kuşak da toplumdaki yerlerini alıyorlardı. Yazar kolhoz tarlalarında çalıştı.Çevresini,tabiatı,insanları o yıllarda tanımaya başladı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında bütün yetişkinler savaşta oldukları için gençlere çok iş düşüyordu. Henüz on beş yaşındayken köyü Sovyetinde sekreterlik yaptı,tarım makinalarının hesaplarını tuttu. Daha sonra Kazakistan'daki Cambul veterinerlik teknik okulunda okudu Ardından Frunze(bugünkü Bişgek tarım enstitüsünde okudu.Zooteknisyen olarak bütün ülkeyi ,Kazakistan'ı dolaştı. Aynı zamanda da bir gazeteci sıfatıyla çalışıyor,sürekli gözlem yapıyordu. Pek çok genç nesil mensubu gibi ha...

Abdülhak Şinasi Hisar

Resim
  Abdülhak Şinasi Hisar (İstanbul, 14 Mart 1873 Mayıs 1963) Çocukluğu Rumelihisarı, Büyükada ve Çamlıca 'da geçti. 1898 'de Galatasaray Lisesi 'ne girdi; 1905 'te Fransa 'ya kaçtı. Paris 'te Ecole Libre des Sciences Politiques 'e devam etti.  II. Meşrutiyet 'in ilanından ( 1908 ) sonra Türkiye 'ye döndü. Fransız ve Alman şirketlerinde, Osmanlı Bankası 'nda, Reji İdaresi'nde, 1931 'den sonra ise Ankara 'ya yerleşerek Dışişleri Bakanlığı 'nda çalıştı.  1948 'de İstanbul'a gelerek Ayaspaşa 'da Boğaz'ı gören bir apartmana yerleşti. Bir süre Türk Yurdu dergisinin genel yayın müdürlüğünü üstlendi (1954-1957). Cihangir 'deki evinde, beyin kanamasından hayatını kaybetti.  1921 'de İleri gazetesinde yazmaya başladı. Dergâh ve Yarın dergilerindeki eleştiri, deneme ve şiirleriyle kendini kabul ettirdi. Cumhuriyet döneminde Varlık, Ülkü, Muhit, Ağaç, Türk Yurdu dergileri ile Milliyet, Hâkimiyeti Milliye (Ulus) ...

MARTİN HEİDEGGER

Resim
  MARTİN HEİDEGGER  26 Eylül 1889 - 26 Mayıs 1976 Katolik bir zangocun oğlu. Freiburg Üniversitesinde Katolik ilahiyatı ve ortaçağ Hristiyan felsefesi okudu. 1907 yılında Triniiy Kilisesinin,rahibi, bu 17 yaşındaki liseli delikanlıya Brentano’nun Aristoteles'e Göre Varlığın Çok Anlamlılığı Üzerine adlı kitabını verir.  Bu kitap Heidegger’in entelektüel tarihinin başlangıcıdır. Üniversite’de iken Husserl’in Mantığı Araştırmak’ının ikinci cildi Fenomenolojı Heidegger’i derinden etkiler. 1911 yılından itibaren felsefe dersleri alarak, ilgisini kesmemekle beraber teolojiden uzaklaşıp felsefeyi asıl branş olarak seçer. Varlık problemi üzerinde yoğunlaşır.  Şairlerden Hölderlin, Rılke ve Trakl, romancılardan Dos toyevsky, felsefecilerden Kierkegaard ve Nietzche’nin eserlerini okur. Heidegger Kierkegaard, Nietzche ve Husserl’den etkilenerek Varlık ve Zaman sorununun doğru cevaplanması için tarihsel çerçeve içinde düşünülmesinin gereğini anlar. Kartezyen geleneğe bağlı epist...

ERGİN ALTAY

Resim
  ERGİN ALTAY, 1937 Edirne’de doğdu. İlk ve ortaokulu değişik şehirlerde okudu. 1953’te Kuleli Askeri Lisesi’ne girdi. 1956’da Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Rusça öğretmenliği yaptı. İlk çevirisi, Akbaba dergisinde yayımlanan bir Mihail Zoşçenko öyküsüdür.  Altay, Rus edebiyatının dünyaca ünlü pek çok klasiğini dilimize kazandırdı. Bunların arasında Puşkin’den Yüzbaşının Kızı, Gogol’den Ölü Canlar, Tolstoy’dan Diriliş, Dostoyevski’den Suç ve Ceza, Karamazov Kardeşler gibi unutulmaz başyapıtlar sayılabilir. 

MAKSİM GORKİ

Resim
  MAKSİM GORKİ, 1868’de Rusya’da, Nijni Novgorod’da doğdu. Babasını 5 yaşında kaybetti, annesinin yeniden evlenmesi üzerine büyükbabasının yanına gönderildi. Ancak birkaç ay okula gidebildi; sekiz yaşından itibaren çeşitli işlerde çok ağır koşullarda çalışmaya başladı.  Böylece Rus işçi sınıfının yaşamını çok yakından tanıdı. Gerçek adı olan Aleksey Maksimoviç Peşkov yerine Rusçada “acı” anlamına gelen Gorki soyadını aldı. İlk öyküsü Makar Çudra (1892) Tiflis’te çalıştığı dönemde yayımlandı. Dergilerde yayımlanan ilk öykülerinin ardından, en iyi öykülerinden sayılan Yirmi Altı Adam ve Bir Kız’la (1899) birlikte ünü hızla yayıldı. İlk romanı Foma’yı (1899), Üçler (1900) izledi. Ana (1906) adlı romanını Rus devrimci hareketine adadı. 1902’de Ayaktakımı Arasında adlı ünlü oyununu yazdı.  “Fırtına Kuşunun Türküsü” adlı şiiri, hem yayımlandığı derginin (Jizn) kapatılmasına hem de yazarın tutuklanmasına neden oldu; ancak dış ülkelerden gelen protestoların da etkisiyle Gorki sal...

Neyzen Tevfik

Resim
  Neyzen Tevfik, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde yaşamış ünlü bir şair ve neyzen olarak bilinir. Gerçek adı Tevfik Kolaylı’dır. 1879 yılında İstanbul’da doğmuş ve 1953 yılında İstanbul’da vefat etmiştir. Neyzen Tevfik’in şiirleri genellikle aşk, doğa ve yaşam üzerine yoğunlaşır. Onun en ünlü eserleri arasında “Rindlerin Akşamı”, “Sende mi Leyla?” ve “Aşk” gibi şiirler bulunur. Şiirlerinde genellikle hüzünlü bir ton kullanır ve yaşamın geçici doğasını, aşkın derinliklerini ve insanın içsel dünyasını işler. Ayrıca, neyzen kimliğiyle de tanınır ve ney üstadı olarak bilinir. Ney enstrümanıyla yaptığı icralar ve bestelediği eserler de günümüzde hala dinlenmektedir. Neyzen Tevfik Şiirleri Rindlerin akşamı, hoyratça yaklaşır, Lebi derya gönlüm, nice yandı, kavruldu. Hem uykuda gördüm, yâr ile diyar diyar, Kan revân oldu tenim, nice yandı, kavruldu. Neyzen Tevfik Argo Şiirleri Neyzen Tevfik’in şiirlerinin birçoğu içerik olarak oldukça serbest ve bazen de argo ifadeler içerebili...

Zülfü Livaneli

Resim
  Doğum: 11 Eylül 1946 (Ilgın, Konya, Türkiye) Meslek: Müzisyen, politikacı, senarist, yazar, yönetmen, besteci Zülfü Livaneli Biyografi Zülfü Livaneli, 20 Haziran 1946 tarihinde Konya’nın Ilgın ilçesinde doğdu. Gürcü kökenli bir aileden gelen Livaneli, Türkiye’nin en tanınmış müzisyenlerinden, yazarlarından, senaristlerinden, politikacılarından ve film yönetmenlerinden biridir. Kariyerine müzisyen olarak başlayan Livaneli, ilerleyen yıllarda edebiyat ve sinema alanında da büyük başarılar elde etti. Livaneli’nin edebiyat dünyasındaki serüveni, 1978 yılında yayımlanan “Arafat’ta Bir Çocuk” adlı hikaye kitabı ile başladı. İlk romanı “Engereğin Gözündeki Kamaşma”, 1996 yılında yayımlandı ve Balkan Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Bunu “Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm” ve “Mutluluk” gibi romanlar izledi. “Mutluluk” romanıyla Barnes & Noble Yeni Büyük Yazarları Keşif Ödülü’nü aldı. “Son Ada” romanıyla 2009 Orhan Kemal Roman Armağanı’na layık görüldü. Livaneli’nin eserlerinde genellikle toplu...

Arda Turan

Resim
  Arda Turan, 30 Ocak 1987 yılında, Bayrampaşa, İstanbul'da dünyaya geldi. Aslen Edirne’lidir. Annesi yüksel Turan, babası Adnan Turan, kardeşi Okan Turan’dır. Şehremini Lisesinden mezun olmuştur. İstanbul Üniversitesi Spor Akademisi'nde hala öğrenci durumundadır. Futbol ile genç yaşta tanışan Turan, on iki yaşındayken Galatasaray’ın alt yapısında forma giymeye başladı. Galatasaray’ın PAF takımında dört yıl boyunca forma giyen futbolcu, Türkiye Milli Takımı ile de genç yaşta tanıştı. 2002 yılında, 16 yaş altı Milli Takım gençler kadrosunda kendisine yer buldu ve 2006 yılında Türkiye A Milli takımının kadrosuna girene kadar gençler takımında oynadığı toplam 79 maçta 15 gol atmayı başardı. Galatasaray PAF takımında (profesyonel altı futbol takımı) dört yıl aralıksız forma giydikten sonra, 2004-2005 sezonu sırasında takımın ana kadrosuna alındı, fakat tecrübe eksikliği yüzünden kendisine çok fazla şans tanınamadı. Tecrübe kazanması için 2005-2006 sezonunda Manisaspor’a kiralanan T...

Oğuz Demiralp

Resim
  Oğuz Demiralp (1952), ilk yazılarını ve çevirilerini 1973’ten başlayarak Yeni Dergi’de, kurucularından olduğu Yazı, Soyut ve Oluşum’da yayımladıktan sonra 1980’lerde ürünlerini Tan, Yazko Edebiyat ve Gergedan’da gün ışığına çıkardı.  Edebiyat üzerine denemelerinde “özel” bir metafizik kurmaya yöneldiği, eleştirel denemelerinde Türk edebiyatının güçlü kalemleri (Abdülhak Şinasi Hisar, Oğuz Atay, Yusuf Atılgan, İsmet Özel) üzerinde çözümleyici bir yaklaşımla durduğu göze çarptı.  İlk kitabı Kutup Noktası: Ahmet Hamdi Tanpınar Üzerine Eleştirel Deneme’de (YKY, 1993, 2001) Tanpınar’ı büsbütün öznel bir okuma perspektifinden işledi.  Walter Benjamin üzerine Tanrı Bakışlı Çocuk: Walter Benjamin Üzerine 49’a Parçalanmış Deneme (YKY, 1995) adlı bir kitap yazdı. Tekil denemelerini Okuma Defteri (YKY, 1995) ile Yazı ve Yalnızlık’ta (YKY, 1997) topladı.

Ahmet Güntan

Resim
  Ahmet Güntan (İzmir, 21 Mayıs 1955), ilköğrenimini İzmir Güzelyalı Müdafa-i Hukuk İlkokulu’nda, ortaöğrenimini İzmir Bornova Maarif Koleji’nde tamamladı; ODTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’nü bitirdi. Şiirleri ilk olarak Kasım 1977’de Birikim dergisinde çıktı.  Aynı yıllarda Yeni İnsan dergisinde müzik yazıları yazdı. İlk kitabı İlk Kan (1984) ile adını duyurdu. Altı yıl aradan sonra 1989’da çıkan, kendi yayımladığı Köpüklü Bir Kan, Bir Duman, kitapçılarda satılmadı, yaklaşık 200 kişiye postalandı. Nezle, Lale Müldür’le birlikte 1990’da yayımladığı paydaş kitap Voyıcır 2’de yer aldı. Çeşitli dergilerde şiir üstüne yazıları yayımlandı.  Haldun Bayrı’nın İki Şahit ve Diğerleri (Metis, 1997) kitabında bir okuma notu yer aldı. Deneme kitabı Esrârîler 2003’te, yeni bir şiir ihtiyacını dile getirdiği “Parçalı Ham Manifesto” 2005 yılında kitap-lık dergisinde yayımlandı. Şiir kitapları: İlk Kan (1984); Köpüklü Bir Kan, Bir Duman (1989); Voyıcır 2 (Lale Müldür ile birlikte,...

Aleksandr Soljenitsin

Resim
  Aleksandr Soljenitsin ,1918’de Don kıyılarındaki Rostov’da doğdu . Babasını çok küçük yaşında yitirdiğinden öğrenim ve eğitimiyle annesi uğraştı. Rostov Üniversitesinde fizik ve matematik okudu, 1941 yılında mezun oldu.  Bu yıllarda süregelen İkinci Dünya Savaşı onu da cepheye aldı.1945’te Doğu Almanya’da savaşırken Stalin aleyhinde konuştuğu gerekçesiyle tutuklandı kısa bir yargılamadan sonra , 10 yıla mahkum edildive çalışma kamplarına gönderildi.  1970 Temmuz’unda aralarında J.P. Sartre ve Simon de Beauvoir’in da bulunduğu elli ünlü yazar 1970 Nobel Edebiyat ödülünü Soljenitsin’e verilmesi için bildiri yayınladılar. Nobel Kurulu, sonunda 1970 edebiyat ödülünübu büyük yazara verirken şu gerekçeyi açıkladı:  <<Klasik Rus Edebiyatını sürdüren tek yazar;çağımızın Dostoyevski’si.>> Soljenitsin’in önemli yapıtlarından bazıları şunlardır:  İvan Denisoviç’in Hayatında Bir Günİlk Çember-Matriona’nın Evi-Kanser Koğuşu-Ağustos 14-Gulag Takımadaları 

Fernando Pessoa

Resim
  Fernando Pessoa 13 Haziran 1888’de Lizbon’da doğdu. Beş yaşındayken, müzik eleştirmeni olan babasını kaybetti. Annesi, Portekiz’in Durban konsolosuyla yeniden evlenince yerleştikleri Güney Afrika’da (1896) tam bir İngiliz eğitimi gördü. 1 905’te geri döndüğü Lizbon’da yaşamının sonuna kadar kaldı. Geçimini, İngilizce ve Fransızca iş mektupları yazarak kazandı ve yalnız yaşadı. Portekiz modernizminin öncülerinden olan Pessoa, Milton, Shelley, Keats, Poe, Byron, Whitman, Shakespeare, Baudelaire’den etkilenmiş ve ilk şiirlerini, İngilizce olarak, 1905-1908 yılları arasında yazmıştır.  1912’de, ilk şiirlerini "Portekiz ’Rönesans” hareketinin organı A Aguia dergisinde yayımladığında, simgeci şiirin ve “saudosismo’nun (geçmişe özlem) etkisi altındaydı. Aynı yıllarda, düzyazı metinler (Fausto, Epithalamium, O Marinheiro, Na Floresta do Alheamento, vd.), eleştiri ve denemeler yazdı.  1913’te, fütürist harekette yer aldı ve Sâ-Cameiro ile birlikte Portekiz öncü edebiyatını başla...

Necati İYİKAN

Resim
  Necati İYİKAN  Yardımcı Doçent Doktor Necati İyikan, birinci lisans öğrenimini Atatürk Üniversitesi, Alman Dili Bölümü’nde tamamladı. İkinci lisans öğrenimine Almanya’da Augsburg Üniversitesi Siyaset Bilimi (Politikwissenschaft) Bölümü’nde başladı.  Lisans ve yüksek lisans derecelerini aynı üniversiteden aldı. Doktora tezini, yine Augsburg Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler alanında yazdı. Tez, ‘Azerbaycan ve Türkiye Arasındaki Siyasal İlişkiler (1991– 2003)’ başlığını taşıyordu.  Doktora derecesini 2005 senesinde alan İyikan, aynı sene Almanya’da özel bir enstitüde öğretim üyeliği yaptı. Ulusal / uluslararası makalesi yayınlanan ve editoryal çalışmaları olan İyikan’ın Almanca bir kitabı ve ikinci baskısı yapılan Dokun Bana Baba adlı birde öykü kitabı vardır.  İyikan, 2006 senesinden itibaren Akdeniz Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.  e-posta: necatiiyikan@akdeniz...

Osman Pamukoğlu

Resim
  Osman Pamukoğlu  1947 yılında Sİnop'un Gerze ilçesinde doğmuştur.  Selimiye Askeri Ortaokulu, Kuleli Askeri Lisesi, Kara Harp Okulu, Piyade Okulu, Kara Harp Akademisi, Silahlı Kuvveüer Akademisi ve Milli Güvenlik Akademisi'nde öğrenim yapmıştır.  11 yaşından itibaren 4$ yıl üniforma giymiştir.  On yıl piyade subayı, 16 yıl kurmay subay olarak,  kıta komutanlıkları ve karargah subaylığı görevlerinde bulunmuştur.  1993'de Tuğgeneralliğe terfi etmiş,  1997'de Tümgeneralliğe yükselmiştir.  2002'de Tümgenerallikten emekli olmuştur.  1990-1992'de Edirne-Uzun köprü'de 42'nci Piyade Alay Komutanlığı, 1993-1995 de Hakkari'de Dağ ve Komando Tugayı ve Güvenlik Komutanlığı  1998-2000'de Kıbrıs'ta 28'nci Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı, 2OOO-2001'de İstanbul'da Piyade Okul Komutanlığı vazifelerini yapmıştır.  Evli ve iki çocuk babasıdır.

Muazzez Abacı

Resim
  Muazzez Abacı,  (1947) 1970'lerin gazino dünyasında parlayan ve plaklarıyla yıldızlaşan Türk sanat müziği şarkıcısı. Döneminin pikaplı meyhane müziğine mal olmuş sayısız şarkı kaydetti.  TRT bünyesindeyken bir gece TV'de söylediği solo şarkılarla tüm Türkiye'nin dikkatini çekip Orhan Gencebay yönetimindeki Kervan Plak ile sözleşme imzaladı.  1974'te çıkan dördüncü 45'liği Duydum ki Unutmuşsun ona ilk büyük ticari başarısını getirdi. Fahrettin Aslan'ın teklifiyle sahne hayatına atılan Abacı, İstanbul gazinolarının aranan assolistlerinden biri haline geldi.  Rakı, Muazzez ile içilir olmuştu. Popülerleşen Türk sanat müziği ile arabesk arasındaki ayrımların belirsizleştiği bir müzikal ortamda seslendirdiği şarkıları bir araya getiren Dönüş (1978) albümü bir meyhane klasiğidir.  Yıllar sonra kaydettiği Vurgun şarkısı bu dönemine atıfta bulunur. Sahneye içkili çıktığı iddialarına şöyle cevap verdi: "Bir duble bir şey içip sahneye çıktığım da oldu, ama hiç içmed...

Aydoğan Vatandaş

Resim
  AYDOĞAN Vatandaş, küçük sayılabilecek yaşında Deniz Askeri Lisesi'ne girerek orta öğretim hayatına başlamış ve yüksek tahsil dönemini de Deniz Harp Okulu'nda devam ettirmiş; ancak muhtelif ve özel sayılabilecek sebeplerle kendi istek ve iradesi ile çok sevdiği Askerlik mesleğine ve askeri okul hayatına -bir Askerlik mesleğine ve askeri okul hayatına -bir bakıma- son vermiştir.  Bu ocakta edindiği güzel hasletler, özellikle mertlik, dürüstlük ve topluma faydalılık noktasında onu bir takım teşebbüslerde bulunmaya sevk etmiştir. Bu cümleden olmak üzere basın hayatına atılmış ve ülkemizin hatırı sayılır yayın organlarından Aksiyon dergisinde araştırmacı gazeteci olarak çalışmaya başlamıştır.  Genç yaşına ve basın hayatındaki kıdem durumuna rağmen üstün bir performans göstermiş yerli ve yabancı görsel ve yazılı basından, her biri ayrı bir araştırma mahsulü olan bilgi ve belgelerden derlediği "ARMAGEDON / Türkiye-İsrail Gizli Savaşı" adlı kitabı yazmıştır.  Bu muhtevada ...

ADELBERT VON CHAMISSO

Resim
  ADELBERT VON CHAMISSO ÜZERİNE   Alman coşumcuları arasında önemli bir yeri olan, şiirleri ve Alman halk masallarından alınmış şiir biçiminde öyküleri bugün bile tazeliğini koruyan ve yaşayan, bir öyküsüyle kendini bütün dünyaya tanıtan Adelbert von Chamisso, 30 Ocak 1781'de Fransa'da, Fransız anne ve babadan dünyaya gelmiştir.  Ailesinin mülkü olan ve devrim sırasında yerle bir edilen Boncourt Şatosu üzerine yazdığı bir şiirle, burada geçen çocukluğunu anan şair, Fransızlığını hiçbir zaman unutamamış, bununla birlikte Alman ruhunu bütün öteki coşumculardan daha çok benimsemiş, Alman halk yazınına girmiş ve bu pınardan aldığı esinle yapıtlar yaratmıştır. Devrim yüzünden yurdunu bırakıp Almanya'ya kaçan ailesi, adamakıllı yoksullaşmış ve kentten kente dolaştıktan sonra Berlin'e yerleşmişti. 1797 yılında oğulları Adelbert'i Prusya Kraliçesi Luise'in yanına verdiler. Adelbert Fransız lisesini bitirdi, Prusya ordusuna girdi ve yirmi yaşında teğmen oldu. Her zaman ü...

Filiz Özdem

Resim
  Filiz Özdem (İstanbul, 19 Temmuz 1965) İtalyan Lisesi ’nden mezun olduktan sonra İÜ Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü ’nü bitirdi, aynı bölümde yüksek lisans programına devam etti. Sanat Dünyamız, Cogito, Kitap-lık, 4. Kat, Varlık, Milliyet Sanat, Express, Atika, Aykırı, Edebiyatta Seçki, Edebiyat-Eleştiri, Evrensel Kültür, Şiir Oku, Eşik, Varoş, Cumhuriyet, Radikal, Pazartesi, Söz, Akşam-lık gibi dergi ve gazetelerde şiirleri, yazıları, yorumlayıcı sanat metinleri ve çevirileri yayımlandı. Nobel ’li Şairler Antolojisi ’nde çevirileriyle (Haz: Eray Canberk, Oğlak Yayınları 2000),  Yemek Kitabı-Tarih Halkbilim Edebiyat ’ta (Derleyen: Sabri Koz, Kitabevi Yayınları 2002),  İstanbul Sokakları / 101 Yazardan 100 Sokak ’ta (Haz: Murat Yalçın, YKY 2008) bir yazısıyla yer aldı. Maltepe Sanat Galerisi, Milli Reasürans Sanat Galerisi, Sevimce Sanat Galerisi ve Artisan Sanat Galerisi tarafından yayımlanan, pek çok kataloğun metinlerini yazdı. Uygarlıklar Kapısı Urfa (YKY 2002), Bi...

ALİ MİTHAT İNAN

Resim
  ALİ MİTHAT İNAN 1940 Şanlıurfa doğumludur. İlk ve orta öğrenimimi Şanlıurfa'da tamamladı. 1965 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin Türkoloji Bölümü'nden mezun oldu. Çeşitli askeri ve diğer okullarda öğretmenlik yaptı. Genel Kurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etütler Dairesi'nden Albay rütbesi ile emekli oldu.  1987 yılında A.Ü. Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü'nde master yaptı. 1963'ten bu yana çeşitli süreli yayınlarda şiir ve yazıları yayınlandı. 1976 yılında eşi Oya İnan'la birlikte, Harf Devrimi üzerine yazmış oldukları "Cumhuriyeti Yazıda Yaşatmak" adlı kitabıyla Milliyet Karacan Kitap Yarışması'nda İkincilik ödülünü; yine 1980 yılındaki Milliyet Karacan Kitap Yarışması'nda "Türkiye Gündemi ve Varolma Deneyleri" adlı kitaplarıyla birincilik ödülünü aldılar. 1989 yılında "Toplum, İdeoloji ve Gençlik" adlı ilk kitabını Gündoğan Yayınları'nda yayınladı. 1996 yılında, Master Tezi olan "...

Carl Gustav Jung

Resim
  Carl Gustav Jung  İsviçreli psikiyatr Carl Gustav Jung (Kesswil 1875- Küssnacht 1961) analitik psikoloji okulunun kurucusudur. 1902'de Zürih Üniversitesi'ni bitirerek doktor oldu. 1900'de Eugen Bleuler'in yönettiği Burghölzli Akıl Hastanesi'nde çalışmaya başlayarak psikiyatri alanında uluslararası bir ün kazandı. 1907-12 arasında Freud'un yakın çalışma arkadaşı olan Jung, Freud'un mirasçısı olarak görülmeye başlandı.  1910'da Viyana Uluslararası Psikanaliz Derneği'nin başkanı oldu. Görüş ayrılıkları, özellikle de Freud'un cinselliğe verdiği belirleyici role Jung'un katılmaması bu işbirliğini sona erdirdi.  1912'de yayımladığı Wandlungen und Symbole der Libido (Libidonun Dönüşüm ve Simgeleri) Freud'un çoğu düşüncesinin karşıtı savlar içeriyordu. 1914'te derneğin başkanlığından istifa etti. 1921'de yayımlanan Psychologische Typen'öe (Psikolojik Tipler) içe dönüklük-dışa dönüklük kavramlarını geliştirdi. Freud'un kişise...

Metin Uca

Resim
  Metin Uca, 1961 yılında İstanbul’ da dünyaya gelen sunucunun babası Hakkarili annesi ise Bilecikli’ dir. İstanbul Jeoloji Mühendisliği okumuş olan Metin Uca, öğrencilik yıllarında Gelişim Yayınlarına ait ansiklopedilerin pazarlamacılığını yapmıştır. Askerliğini Van Erciş’ te tankçı asteğmen olarak yapan Metin Uca, okuduğu sırada tiyatro eğitimlerine de devam etmiş, 1987 yılında Anadolu Ajansı’ nın sınavlarına girerek gazete muhabirciliğine başlamıştır. 2000 yıllarında TRT ekranlarında televizyoncu olarak işe başlamış ve daha sonra Kanal D Ankara bürosunda muhabir olarak işine devam etmiştir. Ayrıca Ankara Halk Eğitim Merkezinde tiyatroculuğa devam etmiştir. Türkiye televizyonlarında birçok kanalda muhabirlik yapan Metin Uca, 1999 yılından sonra ‘’ Günaydın Türkiye’’ isimli sabah haberlerinde görev almıştır. Daha sonrasında ‘’ Passaparola’’ isimli yarışma programının sunuculuğunu yapmıştır. Tiyatro alanında da başarılı olan sunucu tek kişilik gösteriler yapmaktadır. Ayrıca film du...

Mahmut Goloğlu

Resim
Mahmut Goloğlu, (1915-1982) Akçaabat’ta doğdu, aynı günlerde babası Sarıkamış’ta şehit düştü. Trabzon’daki öğrenciliği sırasında Halkevi’nin yerel tarih araştırmalarına katıldı.  Tarihle ilgisi böylece başladı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirerek Tekel’de müfettiş oldu. Bir süre serbest avukatlık yaptıktan sonra aktif siyasete atıldı.  Milletvekili oldu ve TBMM’de başkan vekilliği dahil pek çok görevde bulundu; Meclis Kütüphanesi’nde tarih çalışmalarını sürdürdü. Siyasetten çekildikten sonra, yerel tarih çalışmaları ile Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi konulu dizi kitaplarını kaleme aldı.  1976’da Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde Devrim Tarihi profesörü olarak ders vermeye başladı. Akademik çalışmalarıyla Boğaziçi Üniversitesi tarafından 1981’de Şeref Ödülü’ne layık görüldü.  

Can Yücel

Resim
  Can Yücel, (1926-1999) Şiiri ve gerçek bir derviş olarak sürdürdüğü dopdolu yaşamıyla kendine has bir yer edinmiş büyük şair; büyük rakıcı; nam-ı diğer Can Baba. Halk deyişlerinden, argodan, tiyatro, müzik ve resim başta olmak üzere antik ve modern sanatların neredeyse bütün kollarından yararlanarak kurduğu şiir diliyle tanınmıştır.  Can Yücel için yaşam, "canlı, materyalist, diyalektik, imgesel ve şaşırtıcıdır."  Sık sık andığı Terentius'un ünlü sözü, onu evrensel kültür ve komünist hümanizma ile bütünleştiren şiirinin de eksenidir:  "İnsana özgü olan hiçbir şey bana yabancı değildir."  Bir söyleşisinde kendisini  "Dionysos kavmindenim, yani yaşama sevinci veren bir Anadoluluyum"  sözleriyle tanımlar.  Can Yücel'e ilişkin yazıların birçoğu  "Can Baba'yla bir gün içerken" diye başlar.  Bu da onun şiiri kadar sofrasının da şenlikli, canlı, öğretici, seviyeli ve sevgili olmasından kaynaklanır. Rakı sofrası onun şiirinin arka planı gib...

Hamiyet Yüceses

Resim
  Hamiyet Yüceses, (1916-1996) Sesinin kudretiyle ve özel repertuarıyla bir döneme damgasını vurmuş Türk sanat müziği şarkıcısı. Soyadı kanunu çıktığında aile büyükleri hayattaydı, ama sesine çok yakışan bu soyadını, hocaları Selahattin Pınar ve Sadettin Kaynak'ın önerisiyle, 18 yaşındaki genç Hamiyet aldı.  Gazino sahnelerinde yıllardır ailesini geçindiren bizzat kendisiydi, dolayısıyla evin reisi de. Musikinin dört büyükleri arasında Perihan Altındağ ve Hamiyet Yüceses hanım hanımcık yanlarıyla, Müzeyyen Senar ve Safiye Ayla'dan kalın çizgilerle ayrılır.  Perihan Altındağ, hanımefendiliğini yumuşacık bir sesle tamamlarken, Hamiyet Yüceses coşkulu, akıcı, keskin, hoyratça bir tavrı dışavurur.  Müzeyyen Senar kadar efevari, apaş olmasa da, Sadun Aksüt'ün tabiriyle "avami" bir okuyuşu vardır.  Büyük kitleleri ona bağlayan da bu hoş çelişkidir. Güftesi Baki Süha Ediboğlu'na, bestesi Refik Fersan'a ait segâh eseri yorumlarken, kendini halktan bir garibanın ye...

Ali Nahit Babaoğlu

Resim
  Ali Nahit Babaoğlu, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okuduğu yıllardan itibaren, “örgütlü” bir aydın olmuştu. 1950’lerdeki öğrencilik yıllarında Talebe Cemiyeti Üyesi’ydi; 27 Mayıs öncesindeki gençlik hareketlerinde yer aldı. 60’lı yıllarda TİP Gençlik Kolları Başkanı’ydı. 1969-71 arasında asistanlık yaptığı Hacettepe Üniversitesi’nde Asistanlar Sendikasını kurmuş ve yöneticisi olmuştu.  1971 Mart’ından sonra, üniversiteden uzaklaştırılmış ve böylece 1984’e kadar kalacağı ve psikiyatri eğitimi alacağı Almanya yılları başlamıştı. Örgütlülüğünü meslek yaşamı boyunca sürdürdü; İstanbul Tabip Odası’nda 1994-1996 döneminde Yönetim Kurulu, 1998-2000 döneminde Onur Kurulu Üyesi olarak çalıştı.  Son yıllarda kurulan İstanbul Grup Psikoterapileri Derneği’nin de Kurucusu ve Yöneticisi’ydi. Ali Nahit Babaoğlu dinamik psikiyatri eğilimliydi. Jung yönelimli psikodrama uyguladı. Psikodrama eğitmeniydi. “Tanı ve Terapide İmgesel Görüntü Yaşantısı” başlığıyla katatimi eğitimleri...

TOMMASA CAMPANELLA

Resim
TOMMASA CAMPANELLA Tommasa campanella, düşüncelerini yirmi yedi yıllık hapis hayatıyla ödemiş bir düşünce kahramanıdır. Onun yaşadığı dönem, Avrupa katolik dünyasının parçalanmaya başladığı, modern dünyayı hazırlayan politik, ekonomik ve kültürel olayların oluştuğu döneme rastlar. Campanella, İtalya’da Calabria bölgesinde Stilo kasabasında dünyaya geliyor. Daha küçük yaştan, üstün zekası ve okumaya olan aşırı tutkunluğuyla dikkati çekiyor. On üç yaşında çeşitli konular üstüne şiirler yazıyor, uzun uzun söylevler veriyor. On beş yaşında Cosenza dominiken manastırına giriyor ve orada Aquino’lu ermiş Augustinus’un Somma Theologica’sını defalarca okuyor. Çok geçmeden manastırda okumadığı eser kalmıyor. Bilgiye olan susuzluğunu bir şiirinde şöyle dile getiriyor: ‘Dünyanın bütün kitapları doyuramaz kafamın  açlığını. Neler neler okumadım! Ama yine de kafamın açlığından ölüyorum… Anlayışım arttıkça, bilgim eksiliyor…’ Dinsel konulardan az zamanda bıkan campanella, felsefeye veriyor kendin...

Alev Alatlı

Resim
Alev Alatlı kimdir, Türk edebiyatının usta yazarı. 1944‘te, Menemen, İzmir‘de dünyaya geldi. Ankara‘da başladığı ilkokulu, babasının mesleği dolayısıyla ülkenin muhtelif okullarında tamamladı. Ortaokuldan sonra da babasının ateşemiliter olarak Tokyo‘ya gönderilmesi, Alatlı’nın da Tokyo macerasını başlattı. Lise’yi Amerikan Kolejinde bitirdi. Daha sonra ailesiyle beraber Türkiye‘ye döndü ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi Ekonomi-İstatistik bölümüne girdi. Üniversite’yi bitirdikten sonra yüksek lisans yapmak üzere Amerika‘ya gitti. Daha sonra doktorasını Felsefe üzerine verdi. Alatlı, bu dönemde ilgi duymaya başladığı Düşünce Tarihi ve İlahiyat üzerine Türkiye’ye döndüğünde 5 yıl araştırmalar yaptı. İstanbul Üniversitesi ve DPT‘de görev aldı. Daha sonra Universty of California, Berkeley‘in Türkiye’de yürüttüğü bir psiko-dilbilim projesinin İstanbul ayağını üstlendi. Cumhuriyet Gazetesi ile ortak “Bizim English” isimli, Türkçe temelli bir İngilizce öğretim dergisi çıkardı. YAZKO yazarlar ko...

Ali Emiri

Resim
Ali Emiri araştırmacı ve Tezkire yazarı, Kaşgarlı Mahmud’un Divan-ı Lugat-it Türk isimli muazzam eserini Türk kültür hayatına kazandıran kişi ve Millet kütüphanesinin kurucusudur. 1857’de Diyarbakır’da doğan Ali Emiri, daha küçüklüğünden itibaren okumaya ve araştırmaya meraklıydı. Sekiz on yaşlarında, eski yapılar üzerindeki yazıları okuyup anlamaya çalışıyordu. Ayrıca şiiri de seviyordu. Güçlü bir hafızaya da sahip olan Ali Emiri, dokuz yaşındayken, beş yüzden fazla şairin şiirlerinin yer aldığı Nevadir’ül Asar isimli eserdeki dört bin beyiti ezberlemişti bile. Gençliğinde hat sanatıyla da meşgul olan Ali Emiri bu konuda oldukça başarılı sayılır. Çünkü, yazdığı bazı levhalar Diyarbakır’da camilere asılmıştı. Ali Emiri çok yönlü bir şahsiyete sahipti. Fakat, kitap okuma merakı her şeyin üstündeydi. Durmadan ve büyük bir iştahla devamlı surette kitap okuyordu. Bundan dolayı daha gençlik yıllarında Doğu Edebiyatı’na ait bir çok kitabı okuyup ezberlemişti. Bu yıllarını kendisi şöyle anlat...