SAMUEL TAYLOR COLERIDGE
SAMUEL TAYLOR COLERIDGE
SAMUEL TAYLOR COLERIDGE 21 Ekim 1772’de Ingiltere’nin Devonshire şehrinde doğdu. On kardeşin en küçüğüydü. Babası John Coleridge, yaşadıkları bölgede çok saygı duyulan bir Anglikan papazıydı. Ağabeyi Frank’le arasındaki çekişme ve Frank’in kıskançbğı Coleridge’in çocukluğunu büyük ölçüde şekillendirmiş ve dolaylı yoldan da olsa edebiyata yönelmesini sağlamıştır.
Coleridge, babasının 1781’deki ölümünün ardından, istemediği halde Christ’s Hospital isimli yanb okula gönderildi. Okul yıllarında eve çıkmasına nadiren izin verilmiş, bu da genç Samuel’e duygusal olarak hasar vermiştir. Hayatının bu döneminde çektiği yalnızlığı daha sonra “Geceyansı Ayaz” isimli şiirinde anlatacaktır.
Coleridge, 1791-1794 yıllan arasında, Cambridge’deki Jesus College’a gitti ve bu sıralarda köle ticareti hakkında yazdığı uzun bir şiirle Browne Altın Madalyası’nı kazandı.
1795’te William Wordsworth’le tanışan Coleridge, kısa sürede büyük şairin en yakın dostlarından biri oldu. Ertesi yıl, diş ağnsı ve yüz nevraljisinin verdiği acılan dindirme amacıyla laudanum denen afyonlu kanşımı kullanmaya başladı. O dönemde afyon kullanımı yasak ya da ayıp değildi, ancak bağımlılığın tehlikeleri hakkında çok az şey biliniyordu.
Coleridge’in en yakın çevresinden bile gizlediği afyon bağımlılığını, yakın arkadaşı Thomas de Quincey 1822’de yayımlanan Bir İngiliz Afyonkeşin İtirafları isimli kitabında ifşa edecekti.
1797-1798 yıllan Coleridge’in hayatının en verimli dönemlerindendi. “Yaşlı Gemici”yi; kendi ifadesiyle “afyonun etkisiyle daldığı bir rüyada” kurduğu “Kubilay Han”ı ve “Christabel” isimli uzun şiirinin ilk bölümünü bu dönemde yazdı.
“Kubilay Han”ın yazımı Coleridge’in “Porlock’tan Gelen Adam’m araya girmesi” diye söz ettiği (Vladimir Nabokov da Lolita'da bu olaya gönderme yapar) esrarengiz bir olay yüzünden yanm kaldı.
“Bu Ihlamur Ağacı Çevreler Zindanımı”, “Geceyansı Ayaz” ve “Bülbül” gibi çok övülmüş “söyleşi şiir’lerini de yine bu dönemde yazdı.
1798’de Coleridge ve Wordsworth, İngiliz romantizminin başlangıç noktası olarak kabul edilen ortak kitaplan Lirik Baladlafı yayımladılar.
1798 baharında Coleridge geçici olarak, kızı boğularak ölen Papaz Joshua Toulmin’in görevini devraldı. Aynı yılın sonbahanndaysa Wordsworth’le beraber Almanya’ya gitti. Kısa bir süre sonra Wordsworth’ten ayrılarak üniversite şehirlerinde vakit geçirmeye başladı ve bu sıralarda Kant felsefesiyle ve Lessing’in edebi eleştiri hakkındaki görüşleriyle ilgilenmeye başladı. Almanca öğrendi ve İngiltere’ye döndükten sonra klasik dönem Alman şairi Schiller’in Wallenstein üçlemesini İngilizce’ye çevirdi.
1800 yılında, Wordsworth’e yakın olmak için ailesiyle beraber Cumberland’e yerleşti. Kısa bir süre sonra, ailevi sorunlar, hastalıklar, artan afyon bağımlılığı, Wordsworth’le arasındaki gerginlikler ve edebi gücü konusunda gitgide artan şüphelerinin verdiği bir yaratıcılıkla ünlü “Keder: Bir Kaside” isimli şiirini yazdı.
1804’te Sicilya ve Malta’ya giden Coleridge, iki sene sonra sağlığı iyice kötüleşmiş bir halde Ingiltere’ye geri döndü. Coleridge’in hayatının bundan sonraki kısmını belirleyen büyük ölçüde afyon tiryakiliği olmuştur:
Karısından ayrılmış (1808), Wordsworth’le kavga etmiş (1810), yıllık maaşının bir kısmını kaybetmiş (1811) ve sonunda Dr. Daniel’in gözetimi altına girme karan vermiştir (1814).
Sağlık somnlan, afyon tiryakiliği ve istikrarsız ruh hah yüzünden pek çok aksaklıkla geçen bu konuşmalar dizisi, aslında Coleridge’in kafasının ve hayal gücünün çalışma şekli hakkında epey bilgi verir: dağınıklık, dinamizm, tesadüflere ve çağrışımlara açık oluş, konu dışına çıkma...
Afyon tiryakiliği gitgide artan Coleridge, I817’de Dr. James Gilmariın Londra’daki evinde istirahate çekildi. En büyük düzyazı eseri Edebi Biyografiyi de hayatının geri kalanım geçirdiği bu evde bitirdi. Kalbi ve akciğerleri afyona daha fazla dayanamayan Samuel Taylor Coleridge, 25 Temmuz 1834 günü öldü.

Yorumlar
Yorum Gönder